14 Kasım 2008 Cuma

eskidendi çok eskiden...



adada büyüdüm ben... sarı yapraklar kaplardı ada sokaklarını sonbaharda... çocuktuk... kredi kartı, fatura, iş, kariyer kaygılarımız yoktu... tek derdimiz saklambaç sırasında bulunamayacak bir yere saklanmaktı... martı sesleriyle uyanırdık sabahları, annelerimiz mahalledeki çocuklara kek yapardı ve biz bakkala "veresiye" yazdırırdık.

yaz gelince sokaktan eve zor girer, üzerinde "acid" yazan t-shirtler giyerdik... ben ingilizce dersleri vererek eve katkıda bulunur, saçlarımın önünü de karabartıp sağa doğru atardım... fotoğraf makinalarımız digital değildi, hayatımızda da...

cumartesi günleri askeriyenin sinemasında uzun çizgi filmler olurdu... çamlimanı'na denize giderdik, sahada voleybol oynardı büyükler, akşam da çardakta rakılar içilir, şarkılar söylenirdi... sınavlar ertelensin diye sis ve lodos dualarına çıkardık sınıfça...

evimiz holywood'da dizisindeki dylon'a ve hayat ağacı'ndaki kyle masters'a hayrandım... hele kyle'ın küpesine bayılırdım... haftalık alırdım annemden ve 2 günde biterdi o çil çil! paralar...

büyüdük sonra... herşey değişti...

3 yorum:

  1. Deişmeyen tek şey değişimdir ama kimi zaman bazı şeyler keşke değişmese diyoruz hepimiz. Üstelik buna büyümek diyor kimileri. Büyümek istemiyorum diye diye yaşım 40'a geldi...Bu arada itiraf edeyim ki Kyle'ın küpesine, ben de bayılırdım:))

    YanıtlaSil
  2. Ne güzel tasvir etmişsin geçmişe özlemi..Benzerdi çocukluğum İzmir'e bağlı bir köyde geçti ilk yıllarım.Televizyon denen alet tek kanallı ve siyah beyazdı,sık sık elektrikler kesilir onu bile izleyemezdik doğru düzgün.Radyoda TRT yurttan sesler korosu eşlik ederdi mum ışığında rahmetli babamın yaptığı gölge oyunlarına.Kestane pişirirdik sobanın üstünde mis gibi kokardı,çocuktuk işte hiçbir kaygımız yoktu.Nereden bilecektik ki Şehir yaşantısına olan özlemin hayatımızı tepetaklak edeceğini.Aradan bilmem kaç yıl geçti,artık ne bir babam,nede üstünde kestane pişirdiğimiz sobamız var,TRT de yurttan sesler korosu var mı yok mu bilmiyorum bile,keşke hiç büyümeseydim diyorum ama nafile..Aynı akvaryumun içinde dönüp duran yitik ruhlar gibi yaşıyoruz artık......

    YanıtlaSil
  3. Gerçekten ben de çok arıyorum çocukluğumu. Şimdi çocukların yaşadıkları bana çok ıssız geliyor. Daha bir keyif ve tat vardı ve herşey bu kadar sanallaşmamıştı...Sevgiler...

    YanıtlaSil