29 Ekim 2023 Pazar

cumhuriyet 100 yaşında

80 darbesine az kala doğmuş bir neslin çocuğu olarak, mustafa kemal, cumhuriyet, laiklik, ilkeler ve devrimler gibi kavramların ezberden anlatıldığı, okullarda ders olarak okutulduğu ama kafaların, kalbin içine işlemediği zamanlardan geliyoruz biz.

her şey bir nebze yolundayken; mustafa kemal'in izinde olmak, laik teyzelerden olmak, bağdat caddesi'nde cumhuriyet yürüyüşüne katılıp bayrak sallamak, adada fener alayında marş söylemek, rakı masalarında ülke kurtarmak kolaydı.

asıl şimdi, şu an, bugün, sahip çıkmak elzem…

dünyada bilginin, bilgi edinme şeklinin, öğrenme metotlarının yeniden tanımlandığı bu günlerde, şimdinin çocuklarına, yepyeni yöntemlerle, atatürk'ü iyi anlatmanın yollarını aramalıyız.

bir ülke, tertemiz elimize bırakılınca tabii, cumhuriyet kazanımlarını da anlamakta zorlandık. ne ki şimdi bu cumhuriyet? ezberlediklerimizden bağımsız, benim için cumhuriyet;

işini iyi yapmak demek.

yüzlerce kilometre ötede, hiç tanımadığı insanlar, depremle sarsıldığında, işini gücünü bırakıp, yardıma gitmek demek.

işler iyi gitmediğinde "bile", iyi kalabilmek demek.

insanı, sadece "insan" olduğu için sevmek demek.

memleketin bilmem neredeki ormanı yandığında, boğazına yumru oturması demek.

iyi kalpli, vicdanlı çocuklar yetiştirmek demek.

bünyanın sadece insana ait olmadığını bilmek; kuş, köpek, panda, domuz ayırt etmeksizin beraber yaşamayı öğrenmek demek.

iyi anne, iyi baba olmak, çocuklarına kaliteli zaman ayırmak, büyüdüklerini keyifle izlemek demek.

ev, araba, daha iyi ev, daha iyi araba yerine, bilim, seyahat, sanat peşinde koşmak, "daha iyi nasıl yaşarız" diye kafa patlamak demek.

memlekettin tüm renklerini kabul etmek ve beraber yaşamanın yollarını aramak demek.

ülkenin başarılarına beraber sevinip, yıkımlarında beraber yas tutabilmek demek.

çalmamak, sadece kendi çıkarını düşünmemek, kendi cebini doldurmak için vatan satmamak demek.

ülkenin denizine, deresine, ata tohumuna sahip çıkmak demek.

köy, kasaba, şehir fark etmeden adil ve iyi eğitim için savaş vermek, savaş verenleri desteklemek demek.

ülkenin dillerini, edebiyatını, şarkısını, türküsünü, mutfağını, tarihi eserini özenle korumak demek.

gericiliğe, yobazlığa, cehalete karşı durmak demek.

yerli malını, markayı desteklemek demek.

sanatçısına sahip çıkmak demek.

 

benim için cumhuriyet içi boşaltılmış bir kavram değil artık. milli bayramlar, zorla götürüldüğüm okul piyesleri değil, gözyaşları içinde kaldığım, yollarda kendim gibi insanlar aradığım günler artık. atatürk, kamu dairelerinde tozlu fotoğrafları asılan adam değil, devrimlerine sıkı sıkıya sarıldığım adam artık. yaş aldıkça, laik teyzeler gibi, tartışmaya kapattığım bir konu artık atatürk. sevmeyeni, sevemiyorum…

 

100. yılında, devletin değil, düz halkın, bizim, sokaklara çıkıp kutlamasını umduğum cumhuriyet, yaşasın…

 

atatürk'e şimdi daha büyük sevgiyle, özlemle ve minnetle…

8 Mayıs 2023 Pazartesi

bu ülkede yaşamak


ben her sabah uyandığımda; kapkara bir güne açıyorum gözlerimi. 

bu ülkede yaşamak; bitmez tükenmez dert sahibi olmak demektir. 
tüm güzelliklerin katili bir hükümet ile, sürekli mücadele etmek demektir. 
geleceğinin çalındığını bilerek, nefes almaya çalışmaktır.
bir gün zeytin ağacına üzülmek, diğer gün soma'ya ağlamak, başka gün hatay'a içlenmektir. 

bu ülkede yaşamak; doğal ya da tarihi yerlerinin talanına şahit olmak ve her gün bir parçanın öldüğünü hissetmek demektir.

bu ülkede yaşamak; karanlığın ardından "bunlara alışma noolur, diren, alışma" demektir.
gencecik biri ülkeden göçme isteğinden bahsettiğinde, gözyaşlarını içine akıtıp, umuttan bahsetmektir. umudun sadece bir sözcükten ibaret olmadığını, her allahın günü kendine de hatırlatmaktır.
yurtdışına kaçarcasına giden her beyin göçüne uzun uzun ağlamaktır. 

işe giderken, metrobüste, sosyal medyadaki videolara sinirlenmek, sinirinden dudaklarını ısırmaktır, küfür etmektir.

bu ülkede yaşamak, kadınlara, çocuklara taciz, tecavüz, şiddet vakalarına alışık olmak ve bundan müthiş bir utanç duymak demektir.
kendi çarkı dönsün diye, onurunu, şerefini satan insanlarla, aynı yerde olduğunu bilmenin iğrenç ağırlığı ile yaşamak demektir.

bu ülkede yaşamak; sadece kendiniz ve sevdikleriniz için değil, size "vatan haini" diyenler için bile direnmektir.

ama bu ülke sadece;

aradan alacakları para uğruna, ülkenin tüm kamu mallarını satanların değil...
vatan millet sakarya diye ülkeyi uyuşturucu trafiğinin, silah ticaretinin, kara para aklamanın cenneti yapanların değil...
tesbih sallaya sallaya bütün kamu şirketlerinin içini boşaltanların değil...
"bizim ecdadımız osmanlı" diye diye, memleketinin her karış toprağını, parası olan yabancıya peşkeş çekenlerin değil...
eğitimli herkesten nefret edip, eğitimi, sanatı, bilimi baltalayanların değil...
din, iman, namaz, ezan, lafları ile insanların arazilerine, işlerine çöküp, haraç alanların değil...
paramızı pul edip, kendilerine yat, kat, villa alanların, oluk oluk paraları yurtdışına kaçıranların değil...
deprem yaşamış halkının acısını dindirememiş, bir çatı verememiş iktidarın değil...
halkının arasına bilerek, isteyerek, planlı şekilde kin, nefret ve düşmanlık tohumları ekenlerin değil...
"küçüğün rızası vardı" diyip, çocuklara uçkur çözenlerin değil..

bizim de ülkemiz...
ve biz buraya aidiz...
ve biz hiçbir yere gitmiyoruz...