14 Şubat 2018 Çarşamba

inat





bu yazı; beni yazmam için sürekli yüreklendiren, gidişiyle depresyona girdiğim ve birbirimizin peşi sıra nüfus dairesine gidip kimliklerimizdeki din hanesini sildirmekten büyük gurur duyduğum,
erkoca'ya ithaf edilmiştir. özlemle...

*********

ne toplumun standart güzellik dayatmaları umurumda, ne de genel geçer ahlak kuralları... ne ilişki için çizdiğiniz çizgiler umurumda, ne de ayıp ve günahlarınız... ne dinen uygun olup olmadığı umurumda ne de aileme yakışıp yakışmadığı... 
olduğumdan şişman gösterse de tütü eteğim, ben yine de büyük bir coşkuyla giyeceğim...
kadın - erkek arkadaş olamaz deseniz de, ben olacağım...
kadın - erkek rollerini istediğiniz kadar ayırın birbirinden, ben yine karıştırıp, kendi bildiğimi okuyacağım...
restoranların aile salonlarında, voktalı gazoz içmiş pavyon kadınları gibi gülüp eğleneceğim, kınayan bakışlarınıza inat... 
"kadının sarhoşu da hiç şık değil" dediğiniz için sarhoş olup, yatağı zor bulacağım... 
36 beden röfleli arkadaşların hepsine inat, 42 beden vücudumu sere serpe güneşlendireceğim şezlonglarda yazın. 
misafir geldiğinde çıkan şık yemek takımlarınıza inat, sandviç yerken bile annemin bana çeyiz diye aldığı altın kaplama çatal bıçak takımlarımı kullanacağım. 
bütün gayrimenkul manyaklığınıza inat elime geçen tek bir kuruşu bile ev almak için biriktirmeyeceğim. 
sürdürdüğünüz mutsuz ilişkilerinize inat, ben çok mutlu olacağım. üstünü kapatıp, örtmenize, yok saymanıza ve yorgan altına saklamanıza inat sevişeceğim. 
parasızlığa ve zamansızlığa inat gezeceğim. 
"o iş çok zor" demenize inat, deneyeceğim. 
"kadın şöyle dirençlidir, böyle güçlüdür" demenize inat kırılıp üzüldüğümde söyleyeceğim. 
"kadın susmasını bilmeli" demenize inat durmadan anlatacağım. 
"bence olmaz" demenize inat, bitmez tükenmez bir umutla çalışacağım. 
sizin allahınıza ve kitabınıza inat, deizmi savunacağım. 
sizin sabit fikirlerinize ve deli saçması yorumlarınıza rağmen bilimden, edebiyattan yana olacağım. sizin beton aşkınıza inat yeşilden, maviden vazgeçmeyeceğim.
"ya bu deveyi güdersin, ya bu diyardan gidersin" laflarına inat, tam burada ve tam da istediğim şekilde kalacağım. 
"ama bak böyle yalnız kalırsın" diyenlere inat, kendi kurduğum ve kendime benzeyen kalabalıkla yaş alacağım.
"ayıp, günah" kafanıza inat, kadının kadına, erkeğin erkeğe aşkını savunacağım her yerde...
okul kitaplarında aile kavramını ana baba ve çocuktan oluşturmanıza inat, kimi zaman tek başıma, kimi zaman sevgilimle, kimi zaman kedilerimle, kimi zaman annemle, kimi zaman arkadaşlarımla da aile olabileceğimizi anlatacağım size uzun uzun...

sevgililer gününüz kutlu olsun :)