7 Aralık 2018 Cuma

kahrolsun standart güzellik anlayışı



dünya güzellik ölçülerinin kadını hapsettiği yerin darlığından içime fenalıklar geldi.
kibrit kutusu kadar peynir ile çikolatanın kapışmasında peynir nasıl kazanabilir ki?
mantı ile brüksel lahanası, lezzet yarışına girebilir mi?
su böreği; ton balıklı salata, haşlanmış kabak ve ızgara tavuk karşısında girdiği her mücadeleyi açık ara kazanmaz mı?
büyük memeli kadın çok seksi değil mi?
peki koca kalçalar size de çok hoş gelmiyor mu? arkasından bakmıyor musunuz?
her ne kadar fotoğraftaki manken ashley graham şu sıra zayıfladığı için topa tutuluyor olsa da ben müthiş güzel buluyorum.

asıl mesele değirmen taşı popomuzda, minicik memelerimizde, kalın üst bacaklarımızda, erkek gibi! kısa saçımızda, ojeli uzun tırnaklarımızda değil ki...
asıl mesele şu; mutlu muyuz? yemekte beraber kahkaha atıyor muyuz? makarnayı ya da maydanozlu detoks içeceğimizi paylaştığımız kimse var mı? yanımızda memeye değil, memenin içindekine bakan biri var mı? eşofman da giysek, tasarımcı imzalı gece elbisesi de, aynı hayran bakışlar olacak mı sevdiğimiz adamın gözünde? fönsüz saçlarımız ve özensiz kıyafetlerimizle bir toplantıya katıldığımızda bile insanların dışımıza değil söylediklerimizin içeriğine odaklandığını biliyor muyuz? asıl mesele hasta olduğunuzda telefonumuzun kaç kere çaldığı ve kaç kişinin çorba yapmayı teklif ettiği... asıl mesele biz evi taşırken çekmece yerleştirmeye gelen insan sayısı... asıl mesele ne düşündüğümüz, ne söylediğimiz, ne okuduğumuz, ne izlediğimiz ve ne yazdığımız...

sosyal hayatın, dünyanın ve memleketin dayattığı güzel anlayışına inat; yaşasın koca memeler :)