nasıl da hızla uzaklaştım ülke gündeminden. hop lizbon'dayım... dünkü seçim hezimetinin net sonuçlarını bile bilmiyorum. nasıl kaçarak geldim, anlatamam...
5 ay önce siyaseten yakaladığım "umut" ve dahi "mutluluk" yerini inanılmaz bir endişe ve umutsuzluğa bıraktı. al buraya da yazıyorum; ben mücadeleyi bıraktım.
daha da benden kimse memleket adına sokaklara çıkmamı, halk adına savaşmamı, ülkeye kardeşlik ve aydınlık tohumları ekmemi beklemesin. hayır zaten bekleyen yok da, talep falan gelirse diye dedim.
şimdi elin portekiz'inde, maçtan başka bir şey düşünmeyen bir grup insanla beraber, saat farkının da verdiği kafa bulanması ve 40 derece ateşle oturuyorum. yıllardır hastalık yüzü görmeyen bu bünye, politik hayal kırıklığı nedeniyle 2. kez yataklara düşüyor. bir keresinde de, açılış konuşması sırasında erdoğan'a 20 metre kadar yaklaşıp, o gelirken ayağa kalkmak zorunda kaldım diye 1 hafta kafamı yataktan kaldıramamıştım. büyük bir çaresizlik hissediyor insan.
portekiz insanı rahat, şarapları güzel, havası yumuşak, sokakları keyifli. bundan sonraki günlerde 5 seyahat bekliyor beni. bir soğuk bir sıcak şoka sokacağım kendimi. dubai'de deniz girip, berlin'de kartopu oynayacağım.
bunları yazarken bile beynimin bir tarafı ülkede olanları kabul edemiyor. uyuşturmak ve unutmak istiyorum.
bir kadeh daha?
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder