2 Eylül 2009 Çarşamba

dönüşe geçerken...

bugün çok umutlu ve mutlu bir yazı yazmak gelmedi içimden... dönmek için hazırlanıyorum. oteldeki işlerimi sonlandırmaya ve tamamlanmamış olanları devretmeye çalışıyorum. inşaatından beri çalıştığım otele bakıyorum, arkadaşlarımla konuşuyorum...

tüm nezaketimi koruyarak üstesinden gelmeye çalıştığım sorunlar beni çok bunaltmış meğer, o yüzden eve dönüşümü, dost yüzleri hasretle bekliyorum...

çünkü ben hakan'ın "dön artık" demesinin, iko'nun "gel artık, bu hasretlik yeter" demesinin taaa yüreklerinin derininden geldiğini çok iyi biliyorum. istifa ettiğim günün ertesi sabahı nasıl gülerek kahvaltı ettiğimizi çok iyi biliyorum. üstelik ne yapacağımı bilemeden, kafamda bir sürü soru işaretleri varken...

bunca zaman dost biriktirmişim ben, para yerine... aferin bana... hayatımda yaptığım en doğru hareket bu olsa gerek... benim hiç birikmiş param olmadı, iyi de harcarım olduğu zaman bu mereti :) ama şunu söyleyebilirim çok rahat; hiç pişmanlığım yok... iyi ki de varken harcamışım güzel güzel, iyi ki de gezip tozmuşum istanbul'u, iyi ki tatillerde yemişim bütün olanı, iyi ki de taksilerden inmemişim, restoranlarda bırakmışım bütün maaşımı...

esas olan mutluluk değil mi? ohhh, sefam olsun :)

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder