ne bulunduğu konum, ne de 10 parmağında 10 marifet olması...
ne ünlü ve zengin olması ne de parmak ısırtan yemekler yapması...
cazibe; kadının kocaman kahkahasında, öz güveninde, samimiyetinde, dostlarla kurulan muhabbetli sofrada espriyi patlatıp herkesi güldürmesinde...
cazibe; küfürün ağzına çok yakışmasında, kitap okurken hayallere dalmasında, babasıyla şakalı komikli konuşmasında, dünyayla derdi olmasında...
cazibe; hatasını kabul etmesinde, hayallerinin bile alçak gönüllü olmasında...
cazibe; aklıyla kalbi arasındaki mesafenin kısa olmasında, ağlamamak için kendi zor tuttuğundan sesinin titremesinde ama bunu fark ettirmemeye çalışmasında...
cazibe; 'kadının yatakta orospu, mutfakta aşçı, dışarıda hanımefendi' olması gerektiğini düşünen aptallara haddini bildirmesinde...
cazibe; tığ teber şah-ı merdan kalacağını bilse de gitmeye karar vermesinde...
cazibe; canının acıyacağını bilerek karanlık tünele girmesinde ve bundan hiç pişmanlık duymamasında...
cazibe; "aşk, bütün suçları yasallaştırır" demesinde...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder