4 Nisan 2017 Salı

ölmeden önce...



ölüm döşeğindeki insanlara; hayattaki en büyük pişmanlıklarını sormuşlar. sıralama şöyle:

1. keşke başkalarının benden beklediği hayatı sürmek yerine; düşlerimi gerçekleştirme cesaretim olsaydı.
2. keşke bu kadar çok çalışmasaydım.
3. keşke duygularımı dile getirme cesaretim olsaydı.
4. keşke arkadaşlarımla ilişkilerimi sürdürseydim.
5. keşke kendime daha çok mutlu olmak için izin verseydim.

"keşke daha çok gülseydim" ve "keşke aptalca şeyler yapmaktan korkmasaydım" diye de cevaplar var ama ilk 5 yukarıdaki gibi...
"keşke daha çok çalışıp, para kazanıp, lüks içinde yaşasaydım" diyen olmamış.

yapmak istediklerimiz ve yaptıklarımız arasındaki uçurum o kadar derin ki bence hayal kurmayı bile unutuyoruz. kendimizi sürekli (para - zaman - elalem) üçgenine hapsediyoruz.
ne işlerimizi, ne yaşadığımız şehri ne de beraber yaşadığımızı insanı seviyoruz. ama değiştirmeye de bir türlü cesaret edemiyoruz. istiyoruz ki birden mutluluk gelip bizi bulsun, öylesine pat diye...
benim bildiğim mutluluk; peşinde koşulan bir şey, yattığın yerden beklenen bir şey değil.

beni bu 5 pişmanlık çok rahatsız etti. o yüzden karşılığında ben de 5 hayalimi yazıyorum:

1. 5 senede, 5 ülke seyahati. (biri mutlaka küba)
2. daha sade ve doğal bir yaşam
3. denize yakın, bahçeli bir taş ev
4. öykü kitabı
5. hayatımda daha çok kitap, film, müzik, tiyatro, doğa, çocuk ve dost sohbeti olmasına olanak sağlayan bir iş hayatı

ülke hayal kurmaya pek müsait değil elbet ama ölmeden de tabuta girmesek di mi? :)

1 yorum:

  1. Merhaba.Blogunuzu tesadüfen keşfettim ve yazılarınızı okumaktan hoşlandım:)
    Bu yazınızı da okudum.Evet keşke ,keşke demeyeceğimiz yaşamlar sürsek.Dünyayı dolaşmak,daha sade bir yaşam şekli,bol kitap,film,sanat benimde liste başlarımda.
    Bu arada ben de bloguma beklerim.Sevgiler :)

    YanıtlaSil